Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşayan Vedat Kurt, çalışmak için 2020 yılında Antalya’nın Kepez ilçesindeki sanayi sitesine geldi.
Burada yaklaşık 10 ay çalışan Kurt, maaşını eksik almaya başladı.
15 BİN LİRAYI ALARAK İSTANBUL’A GİTTİ
Maaşını istediği işvereninden her seferinde olumsuz dönüş alan Kurt, birikmiş alacağı 70 bin liraya karşılık iş yerindeki masada işverenine ilişkin 15 bin lirayı alıp, İstanbul’a gitti.
Vedat Kurt’a ulaşamayan iş yeri sahipleri, ailesine ulaştı.
Bunun üzerine Kurt’un ağabeyleri, aldığı parayı geri götürmesini söyledi.
3 GÜN BOYUNCA AZAP GÖRDÜ
Antalya’ya dönüp aldığı 15 bin lirayı iş yeri sahiplerine teslim eden Vedat Kurt, savına nazaran A.T., O.T., S.T. ve A.A. tarafından sandalyeye bağlanıp depoya kilitlendi.
3 gün farklı azaplara maruz kalan Kurt’un dişleri kırıldı, bedeninde kesikler oluştu, elleri ve kolları bağlı biçimde yatırıldı, ağzı açık tutularak hamam böceği yedirildi.
İŞKENCE FOTOĞRAFLARINI ALARAK KAÇTI
Depoda kilitli tuttukları Vedat Kurt’un durumunun berbata gittiğini fark eden şüpheliler, teze nazaran yaralarının düzgünleşmesini bekledi.
Aynı iş yerinde çalışmayı sürdüren Kurt, şüphelilerin cep telefonundan kendisine azap yapılırken kaydedilen fotoğrafları alarak kaçtı.
Vedat Kurt, daha sonra şüphelilerden şikayetçi oldu.
SANIK AVUKATLARI SUÇLAMALARI REDDETTİ
Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 sanığın yargılandığı davanın son duruşmasında, sanık avukatları suçlamaları kabul etmedi.
Kurt’un azap görüp görmediğine yönelik İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporlar mahkemeye sunuldu.
Adli Tıp Kurumu’nun Vedat Kurt hakkında yaptığı değerlendirmede, bedeninde birtakım yara izlerinin tespit edildiği lakin olayla ilgili direkt tıbbi doküman bulunmadığı için bu izlerin azaptan kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin tespitinin yapılamadığı kaydedildi.
YARA İZLERİNİN NE VAKTE İLİŞKİN OLDUĞU BİLİNMİYOR
12 duruşma görüldüğünü ve bir sonuç alınamadığını belirten Kurt, şöyle konuştu:
5 yıldır bu azap davası devam ediyor. Bana yapılan bu zulüm o denli sıradan bir kabahat değil. Ağzına hamam böceği penseyle koyulurken dişi kırılmış bir beşerim. İsimli Tıp Kurumu’na sevkim verilmişti.
Şanlıurfa İsimli Tıp Kurumu’na gittim, ayrıntılı inceleme yapıldı ve olaydan sonra kalan yaralarıma bakıldı. Duruşmada tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildim. Yeni alınan isimli tıp raporunda, vücudumda önemli hasarlar ve yara izlerinin olduğu saptandı. Lakin bu izlerin ne vakte ilişkin olduğuna karar verilemedi.
“12 DURUŞMA OLDU LAKİN BİR KARAR YOK”
Tüm kanıtların ispatlı olduğunu belirten Vedat Kurt şunları söyledi:
Madem azap görmedim, azap ile ilgili fotoğrafların, görüntü kayıtlarının sanıkların telefonlarında ne işi var? Bu kadar kanıt ve mantıklı açıklama olmasına karşın 12 duruşma oldu ancak bir karar yok. Tek umudumuz adaletin var oluşuna inanmaktır. Adalet Bakanlığı’na ve ilgili ünitelere davette bulunuyorum.
0 Comments