Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını yitirdiği Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetlerinden biri olan faciaya ait 28 kamu görevlisinin yargılandığı davada, karar açıklandı. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar SEGBİS (Ses ve Manzara Bilişim Sistemi) aracılığıyla bağlanırken, salonda madenci yakınları ve avukatlar hazır bulundu.
AİLELER VE AVUKATLAR, İTİRAZLARINI SÜRDÜRDÜ
Karar duruşmasında, evvelki oturumda sunulan savcılık mütalaasına karşı madenci ailelerinin avukatları beyanlarını sundu. Avukatlar, kamu görevlilerine yönelik suçlamaların sadece “görevi berbata kullanma” kapsamında değerlendirilmesinin yetersiz olduğunu, taksirle vefata ve yaralanmaya sebebiyet verme suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini savundu. Ayrıyeten sanıkların şahsen mahkeme salonunda bulunmaması da reaksiyonla karşılandı. Ailelerin avukatları bir kere daha evrakın yetkili mahkemeye devredilmesi için misyonsuzluk kararı talep etti.
BAZI SANIKLARA BERAAT, KİMİLERİNE 5-6 AYLIK MAHPUS CEZASI
Verilen ortanın akabinde açıklanan kararda, ortalarında Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Lideri Ayhan Yüksel’in de bulunduğu 10 sanığın beraatine hükmedildi. Geriye kalan 18 kamu görevlisine ise 5 ay ile 6 ay 7 gün ortasında değişen mahpus cezaları verildi. Fakat verilen bu cezalar, ne aileleri ne de kamuoyunu tatmin etti.
“BU KARAR ADİL DEĞİL, CEZA HUKUKUNU YARALADI”
Kararın akabinde açıklamalarda bulunan madenci ailelerinin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, kararın adaletle bağdaşmadığını belirterek şu tabirleri kullandı:
Yargı savcılığın mütalaasına harfiyen uymuştur. Bu davada 301 kişinin hayatını kaybettiği bir toplu cinayet kelam bahsidir, lakin sanıklara verilen cezalar bunu asla yansıtmamaktadır. Verilen karar, adeta kamu vazifelilerinin sorumluluktan arındırılmasıdır. Ailelerin dediği üzere, adalet hakikaten de enkazın altında kaldı.
CHP’Lİ VEKİLDEN REAKSİYON: “ADETA ÖDÜLLENDİRDİLER”
Kararı takip eden isimler ortasında yer alan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise verilen cezaların sembolik seviyede kalmasını eleştirerek, “Bu sanıklar değil cezalandırılmak, neredeyse ödüllendirildi. Kamu vazifelilerinin sorumluluğu buharlaştı.” diye konuştu.
BİR ANNENİN FERYADI: “YARGI KENDİNE AĞLASIN”
Şehit madenci Uğur Çolak’ın annesi Gülsüm Çolak, adaletin yıllardır kendilerinden esirgendiğini tabir etti:
11 yıldır çektiğimizi biz ve Allah biliyor. Bu kamu vazifelileri vaktinde ana davada yargılansaydı tahminen bugün öteki bir tablo konuşurduk. Ancak olmadı. Bu altıncı duruşmaydı ve biz yalnızca bir tiyatro izledik. Yargı bundan sonra artık kendine ağlasın. Zira halkın adalete olan itimadı bitti.
UZAYAN HUKUK SÜRECİ VE GECİKEN ADALET
13 Mayıs 2014’te Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ilişkin ocakta çıkan yangın sonrası 301 madenci hayatını kaybetmiş, 486 emekçi ise sağ kurtarılmıştı. Olayın akabinde açılan davalarda şirketin üst seviye yöneticileri çeşitli oranlarda mahpus cezalarına çarptırılırken, kamu görevlilerine yönelik soruşturma yıllar sonra başlatılabildi.
İlk yargılamada 5 yönetici, 15 ila 22 yıl ortasında mahpusa mahkûm edildi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin Can Gürkan hakkında verdiği tahliye kararı ise kamuoyunda büyük reaksiyonlara neden olmuştu. Yine yargılama sürecinde Can Gürkan 20 yıl, öteki iki mühendis ise 12 yıl 6 ay mahpus cezası alırken, birtakım isimler beraat etti.
Kamu görevlilerine yönelik hazırlanan iddianame ise fakat yıllar sonra mahkeme tarafından kabul edilmiş ve bugüne kadar altı duruşma yapılabilmişti.
0 Comments