Eskişehir’de yaşayan 25 yaşındaki ikiz kardeşler Alp ve Ege Uyguner Kas zayıflığı nedeniyle kollarını ve bacaklarını kullanamıyor, sırf parmaklarını hareket ettirebiliyor.
Buna karşın hayli üretken olan kardeşler; yapay zekâ teknolojisinden dayanak alarak şimdiye kadar binden fazla kesim besteledi.
En çok Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll üzere müzik tipleriyle ilgilenen ikizler, farklı biçimleri bir ortaya getirerek pek çok enstrümantal müzik ortaya çıkarıyor.
En büyük hayalleri, ürettikleri müziklerin sahnede canlı çalındığını görmek olan ikizler, hayal gücünün ve muvaffakiyetin hiçbir mahzur tanımayacağını da bir defa daha kanıtlıyor.
OĞULLARI SAYESİNDE HAYATIN HOŞLUKLARINI FARK ETTİ
El sanatları öğretmeni olan Sevinç Uyguner, çocukları olmadan evvel ebeveynlere verdiği aile eğitimlerinde özel çocuklara nasıl bakılması gerektiğini anlattığını ve daha sonra kendi çocuklarının da özel olduğuna değindi. Hayatın hoşluklarını çocukları sayesinde daha düzgün fark ettiğine değinen anne Uyguner, özel çocuğa sahip ailelere eğitim verdiğinde artık kendinden sık sık örnekler verdiğini belirtti.
EN BÜYÜK HAYALLERİ
“ŞU ANA KADAR BİN MODÜL ÜRETTİK”
Müzik üretim süreçleriyle ilgili olarak Alp Uyguner, şu tabirlere yer verdi:
Genellikle yapay zekâ yardımıyla müzik üretiyorum. Yapay zekâ araçlarını kullanarak deneme yanılma yoluyla öğrendik. Şu ana kadar bin modül ürettik. Funk, Hip-Hop, Jazz ve Rock’n Roll tiplerinde kesimlerim var, kardeşimle birlikte de pek çok modül yapıyoruz. Bir modülün ortaya çıkması için çok deneme gerekiyor; bazen haftalar, hatta aylar sürebiliyor.
Küçükken piyanonun hiç yüzüne bakmıyordum, konserlere gitmeye başlayınca ona olan ilgim de arttı. Artık ailece Eskişehir’deki senfoni orkestrası konserlerine gidiyoruz. Ürettiğimiz bir kesimin uyarlanıp aranje edilerek canlı çalınması en büyük hayalimiz.
“İNSANLAR BİZİ BAŞARDIKLARIMIZLA DEĞERLENDİRMELİ”
Kardeşi Alp üzere kendisinin de pek çok tıpta müzik yapıtı ürettiğini lisana getiren Ege Uyguner, müzikle uğraşmayı çok sevdiğini ve bunun kendisi için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi.
Ege Uyguner, halinde konuştu.
“SADECE PARMAKLARINI KULLANABİLİYORLAR”
Eskişehir Baksan Mesleksel Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapan Sevinç Uyguner, ailelere evlilik öncesi eğitim verirken tıpkı vakitte bir engelli birey annesi olarak hayattaki deneyimlerini de aktarıyor.
Oğulları Alp ve Ege’nin müziğe olan ilgisinden bahseden Sevinç Uyguner, üretim süreçlerini ve hayatlarını, “Alp ve Ege şu anda yalnızca parmaklarını kullanabiliyor. Günlük yaşantıları genelde bilgisayar başında, ekran karşısında geçiyor. Müzik yapıyorlar, oyun oynuyorlar, bazen ilgi alanlarına giren hususlarda araştırma yapıp kendi sayfalarını hazırlıyorlar. Müziğe karşı çok ilgili oldular; dinlemekten çok artık üretmek istiyorlardı.
Maalesef üretmek için muhakkak fizikî yeterlilikler gerekiyordu ancak yapay zekâ onlara bu imkânı sundu. Güya canlı çalıyorlarmış üzere hissediyorlar. Ürettikleri müziklerin sahnede canlı çalındığını görmeyi çok istiyorlar. Senfonik orkestraların da takviyesiyle umarım bir gün bu hayallerini gerçekleştirebiliriz” diye anlattı.
“ÖĞRETMEN OLMAMA KARŞIN ÇOCUKLARIM BANA ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ”
Bir öğretmen olarak kendisinin de oğullarından pek çok şey öğrendiğini lisana getiren Uyguner, hayat seyahatlerinden şu sözlerle bahsetti:
Pozitif olarak neyi gerçekleştirebiliriz, nasıl keyifli olabiliriz ve hayat nasıl daha âlâ olur, buna bakıp elimizdekilerle keyifli olmalıyız. Öbür türlü düşünürsek hayat güç. Biz memnunuz, elimizdekilerin farkındayız ve onlarla sahiden huzurlu, hoş bir ömür sürdürmeye çaba ediyoruz. Öğretmen olmama rağmen çocuklarım bana çok şey öğretti.
Onlar olmadan evvelki hayatımla sonraki hayatım ortasında büyük bir fark var. Onların hoşluklarını görmek, onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek çok manalı. Bence hayat bir tecrübe, bir seyahat. Bu yolda ne kadar zorlukla karşılaşırsanız, o kadar çok olgunlaşıyorsunuz ve olgunlaşmaya devam ediyorsunuz.
0 Comments