İzmir’de, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yerel medya mensuplarına yönelik dezenformasyon ve ayrımcılıkla mücadele konulu panel gerçekleştirildi.
Başkanlığın İzmir Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye İletişim Modeli” başlıklı panelde, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ile Anadolu Ajansı (AA) “Teyit Hattı” ve “Ayrımcılık Hattı”nın çalışmalarıyla ilgili bilgiler verildi.
İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, programın açılışında, dezenformasyonun yalan, hile ve aldatmanın sistematik olarak işlenmiş hali olduğunu ifade etti.
Dezenformasyonun yapay zekayla zirveye ulaştığına işaret eden Yüksel, şunları söyledi:
“Dolayısıyla yayınlanan içeriklere doğru orantılı olacak şekilde dezenformasyonla mücadelemizi kategorize ettik. Bu kapsamda yayınlanan içeriklere göre doğrulama, bilgilendirme ya da eğitim yapmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda da bültenler halinde yaptığımız çalışmaları, sosyal medyadan yayımlıyoruz. Doğrulama türünde dezenformasyona yönelik içeriği tespit eder etmez ilgili kurum, kuruluş ya da şahıs üzerinde çıkan haberin doğruluğunun teyidini acil olarak yapıyor ve hemen akabinde de doğrulama veya yalanlama şeklinde duyurma faaliyetimizi yapıyoruz. Düzenli olarak haftalık bültenler yayınlıyoruz. Deprem, Filistin ya da seçim konusu gibi özel nitelikli konularda da bültenlerimizi ayrıştırıyoruz. Sosyal medyadan yayınlıyoruz. Aynı zamanda da internet sitemizde de şimdiye kadar yayınladığımız bütün bültenlerimiz bulunmakta.”
AA’nın “Teyit Hattı”ve “Ayrımcılık Hattı” çalışmaları
AA Teyit Hattı Müdürü Ömer Faruk Görçin ise teyit mekanizmasının önemine değinerek, ABD’de ırkçılıkla mücadelenin sembol isimlerinden olan Malcolm X’in, “Eğer dikkat etmezseniz medya, mazlumlardan nefret etmenize ve zalimleri sevmenize sebep olur.” sözünü hatırlattı.
AA Teyit Hattı’nın yazılı, görsel ve sosyal medyada ortaya çıkan yalanları tespit etmek ve aslını ortaya çıkarmak için kurulduğunu vurgulayan Görçin, bu anlamda yaptıkları çalışmalarla ilgili örnekler paylaştı.
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla haber alma alışkanlıklarının da değiştiğini dile getiren Görçin, şunları kaydetti:
“Artık inisiyatif biz gazetecilerde değil sokaktaki insanların konuştuğu şeylerde. Dolayısıyla işler biraz karışıyor. Yani bizim teyitçilerin yaptığı işe ihtiyaç hasıl oluyor. Aslında teyit hepimizin her haberde kullandığı ve yapmak zorunda olduğu bir yöntem. Bu gazeteciliğin ortaya çıkışından beri böyle devam ediyordu. Ta ki 2000’li kadar. Ne oldu? Hayatımıza internet girdi. İnternetin girmesiyle aldığımız enformasyonun miktarı çok fazla oldu ve kaynağı çok çeşitlendi. Bilginin artık herkes tarafından sunulması dolayısıyla güvenilirliği azaldı. Mesela biz Anadolu Ajansı’nda çalışıyoruz bizim en büyük korkumuz yanlış haber girmek. Niye? Çünkü insanlar bize güveniyorlar. Bir tane bile yanlış, sıkıntılı abonemizin mahcup olacağı haber geçmememiz lazım. Dolayısıyla ince eleyip sık dokuyoruz.”
AA Ayrımcılık Hattı Müdürü Zeynep Bayramoğlu Öztürk de Anadolu Ajansının geçen yılın eylül ayında bu hattı faaliyete geçirdiğini belirtti.
Ayrımcılık Hattı’nın evrensel insan hakları ve hukuka dayalı, etik ilkelere bağlı gazetecilik prensibiyle hareket ettiğini anlatan Öztürk, İslam karşıtlığı, kadın, insan hikayeleri ve engelli yaşam başlıkları altında çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Yayınladıkları haberlerden örnekler sunan Öztürk, katılımcıların bununla ilgili sorularını cevapladı.
Panele, basın mensuplarının yanı sıra iletişim fakültelerinden akademisyen ve öğrenciler de katıldı.